Ekmeğe 5 Para Bile Zam Yok

Tarih 1918 yılının 11 Şubatı. İstanbul’un Sultanahmet semtini mahşeri bir kalabalık kaplamıştır. Topkapı Sarayı ile Sultan Mahmud türbesi arasındaki büyük cadde, caddeye çıkan sokaklar, pencereler, damlar, ağaçlar ve hatta türbe etrafındaki duvarlar tıklım tıklım doldurulmuştur. Bütün halk derin bir teessür içindedir. Kadın-erkek, çoluk-çocuk. genç-yaşlı, binlerce insan ağlayıp hıçkırmakladırlar. Hıçkırıklar arasında, birçoğunun dudaklarından şu sözleri duyulmaktadır “Babamız, bizi bırakıp nereye gidiyorsun?..”
Evet anlaşıldığı gibi bir cenaze merasimi yapılmaktadır. Otuz dördüncü Osmanlı Padişahı Halife-i Müslimîn Sultan II. Abdülhamid bir gün önce vefat etmiştir. Ve cenaze Okumaya devam et Ekmeğe 5 Para Bile Zam Yok

Ali Haydar Efendi Hazretleri Anlatıyor

Ali Haydar Efendi hazretleri anlatıyor:
“Sultan Abdülhamid’i din düşmanları bize bile kötü tanıttılar, sonra anladık ki kerametleri olan büyük bir veli imiş. Osmanlı, İslam’a çok büyük hizmetlerde bulundu. Hele Sultan Abdülhamid olmasa ehl-i sünnet eserleri ortadan kalkmaya mahkum olurdu. Onun gayreti, siyaseti ve himmeti sayesinde ileriki nesillere sahih kaynaklar ulaşabildi.
Bir kere beni huzuruna kabul etti. Sultanlar perde arkasından konuşurlardı. Beni kendisine çok yaklaştırdı, birden perdeyi kaldırınca burun buruna geldik. O zaman bana:
-Ali Haydar efendi! Etrafımda senin gibi taviz vermeyen âlimler olsaydı bu Devlet-i Aliyye bu hale gelmezdi.
dedi.
Allahu teala ona yüksek dereceler ihsan eylesin”.

(Kasr-ı Arifan Dergisi – Kasım 2009 – Sh. 6)